Çözüm odaklı terapi ilk şekliyle kısa süreli aile terapisi, ikinci şekliyle ise çözüm merkezli ya da olasılık terapisi adını alır. Çözüm odaklı terapide mutlak doğru diye bir şey olmayıp, çözüm odaklı terapistler aşırı derecede iyimserdir.
Bu kuramda insanların kendi gerçeklerini kendilerinin oluşturdukları, eğer bir problem varsa da bunun yapıcı bir şekilde yeniden düzenlenerek çözülebileceği düşünülür.
Çözüm odaklı terapide danışan müşteri, problem de şikayet olarak adlandırılır. Terapist, danışanların sorunlarını çözmek için yeterli kaynaklara sahip oldukları inancıyla onların güçlü yanlarına odaklaşır. Böylelikle danışanın mevcut potansiyeli en üst düzeye çıkacaktır.
Çözüm odaklı terapi geleneksel psikoterapi yöntemlerine karşı çıkar. Bu farklılıkları şöyle özetleyebiliriz.
- Diğer yaklaşımlar değişimin zorluğuna vurgu yaparken, burada değişimin sürekli olarak gerçekleşebileceğine inanılır.
- Çözüm odaklı terapide semptomların altında ciddi bir neden olması gerekmediğine inanılır.
- Semptomun nedenini anlamak, danışana farkındalık ve iç görü kazandırmak şart değildir.
- Her semptomun bir işlevi olup, bunların ortadan kaldırılması faydasızdır.
- Çözüm odaklı terapide danışanların değişmek konusunda ikircikli ve terapiye dirençli olduklarına inanılmaz.
- Çözüm odaklı terapide yüzeysel ve kısa müdahalelerinde oldukça etkili olduğuna inanılır.
- Geleneksel terapilerde eksiklik ve patoloji belirlenip, düzeltilmeye çalışılırken, çözüm odaklı terapide patolojinin ne olduğuna bakılmaz.
Çözüm odaklı terapinin temel varsayımları şunlardır.
- Danışanların şikayetlerini çözmek için güçlü yanları ve kaynakları vardır.
- Terapistin görevi, danışanın bu kaynaklara ulaşmasına ve çözüm için kullanmasına yardım etmektir.
- Değişim sürekli olup, her zaman mümkündür. Danışan bunu bilirse zaten değişimin kaçınılmaz olduğu şeklinde davranacaktır.
- Terapist değişmenin ne olduğunu tanımlamalı, daha fazla değişme sağlamak için çabalamalıdır.
- Şikayeti çözmek için şikayet hakkında çok şey bilmek gerekli değildir.
- Şikayetin nedeni ya da işlevini bilmek sonucu değiştirmez.
- Küçük bir değişim zincir usulü diğer parçalardaki değişimi de etkileyecektir. Bu nedenle tek gerekli olan şey, küçük bir değişimin gerçekleşmesidir.
- Yasadışı ve açıkça gerçekçi olmayan bir hedef söz konusu olmadığı sürece amacı danışanlar belirler.
- Hızlı bir değişim her zaman mümkündür.
- Olaylar için tek bir doğru yol bulunmaz. Değişik bakış açıları da geçerli olabilir.
- Mümkün olmayan ve zor şeylerden ziyade mümkün olan ve kolay değişebilir şeylere odaklanmak başarıyı sağlayacaktır.
- Çözüm odaklı terapide genelde insanları neyin motive ettiği ile ilgilenilmez.
- Danışanların neyi başarmak istedikleri gözlenir ve onların mevcut kaynakları yanısıra güçlü yanlarını kullanarak bir çözüm bulmalarına yardımcı olunur.
Çözüm odaklı görüşmenin amacı, danışanın değişime yol açacak şekilde problemi hakkında konuşmasını sağlamaktır. Şikayetlere hiçbir olumsuz değer atfedilmez, bir etiketleme yapılmaz, sadece değişmek için uygun spesifik davranışlar bakımından ele alınır.
Çözüm odaklı terapi kişilik gelişimi ve işlev bozukluğuna hiçbir kuram getirmemiştir. Bu terapi yöntemi daha çok bir psikolojik danışma kuramıdır.