Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Travma, alışılagelen insan deneyiminin dışında; beklenmedik ve öngörülemeyen şekilde gerçekleşen doğal afet, kaza, istismar gibi insan yaşamını tehdit eden ve yoğun şekilde rahatsızlık hissi yaratan olaylar olarak tanımlanmaktadır. Travma sonrası stres bozukluğu ise travmatik bir olaya doğrudan maruz kalmayı ya da sevilen kişi üzerinden bu tarz bir olaya tanıklık etmeyi içerir. Bedensel, duygusal ve davranışsal belirtilerle kendini gösterir. İlgili belirtiler uzun süre devam ettiği takdirde bireyin psikolojik işlevselliğini ve gündelik hayatını olumsuz yönde etkilemeye başlar.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travmatik bir olaya (ölüm, ciddi yaralanma ya da cinsel şiddetle ilgili) doğrudan maruz kalmak, temel bakım veren (anne, baba gibi) ya da sevilen kişiden birinin travmatik bir olaya maruz kaldığına tanıklık etmek ve/veya travmatik olayın temel bakım veren kişilerden/sevilen birinin başına geldiği öğrenmek, travmatik olayın tüm detaylarına maruz kalmak (o esnada travmaya tanıklık eden bir işte görev almak) bireylerde travma sonrası stres belirtileri oluşturabilir.

Akut Stres Bozukluğu

Travmatik bir olaya maruz kaldıktan sonra tüm bireylerde Travma Sonrası Stres Bozukluğu gelişmez. Bu süreçte beyin, yaşanan olağandışı duruma yönelik önceliklerini belirler ve hayatta kalmaya yönelik davranışlara öncelik verir. Hayati tehlikenin sürüp sürmediğine dair tetiktedir ve bu yeni bilgiyi işlemek amacıyla tekrar tekrar hatırlar. Bu dönemde bazı kişilerin zaman ve yer oryantasyonları bozulabilir. Bilişsel görevler üstlenmekte zorlanabilirler.

Akut stres bozukluğunda, travma sonrası stres bozukluğuna benzer şekilde belirtiler gözlenir: Olayı tekrar yaşıyormuş hissi, olayla ilgili anıların istemsiz şekilde ve tekrar edici tarzda akla gelmesi, detayların gözde canlanması (flashback), olayla ilgili rüyalar, travmatik olay tekrar ediyormuş/edecekmiş hissi, olumsuz duygulanım (keyif alınan şeylerin eskisi kadar keyif vermemesi), olay bir başkasının başına gelmiş gibi hissetme, kaçınma tepkileri (travmayı çağrıştıracak ortam/durumlardan uzak durma), aşırı uyarılmışlık hali (uyku, konsantrasyon sorunları, öfke patlaması), suçluluk gibi belirtiler gözlenir. Bu belirtiler üç gün ila bir ay kadar devam edebilir. Bu sürenin sonunda belirtiler devam ettiği ve kişinin gündelik yaşantısını sürdüremeyeceği şekilde işlevselliği bozduğu takdirde ruh sağlığı uzmanından (psikolog/psikiyatrist) destek almak oldukça önemlidir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu ile İlişkili Gözlenen Belirtiler

Travmatik olayın ardından gözlenen belirtiler farklı şekilde ortaya çıkabilir: Travmatik olayla ilgili istemsiz şekilde sahne/anıların canlanması, huzursuzluk, rahatsızlık veren tekrarlayıcı rüyalar, kabuslar, flashbackler (travmatik olayın tekrar yaşanma hissi), travmatik olayı çağrıştıracak içsel ya da dışsal ipuçlarına karşı hassasiyet ve tepki gösterme, travmatik olayla ilgili anı, düşünce ve duyguları çağrıştıracak durumlardan kaçınma, olayla ilişkili kişi/mekan/ortamlardan uzak durma/kaçınma isteği, duygu durumda gözlenen olumsuz değişimler (üzüntü, korku, öfke, kafa karışıklığı, suçlanma ve utanç hissi), fiziksel ve sözel tarzda agresyon, öfke patlaması, kayıtsız/tedbirsiz tarzda tutum, kendine zarar verici davranışlar, sosyal içe çekilme, önceden keyif alınan şeylere karşı ilgisizlik, intihar düşüncesi, duygu ifadesindeki azalma, aşırı uyanıklık hali, aşırı abartılmış ürkek tarzda tepkiler, odaklanma güçlüğü, uyku problemleri (uykuya dalmakta ve/veya uykuyu sürdürmekte zorluk), olayın detaylarını hatırlamakta güçlük, yabancılaşma hissi, olumlu duygu durum hissedememe hali (mutluluk, sevildiğini hissetme gibi), kendi, başkaları ve dünya hakkında olumsuz tarzda inançlar (“ben kötü biriyim, insanlar güvenilmez, dünya tehlikeli bir yer”).

Yukarıda sıralanan belirtilerin bir ya da birkaçı, bir aydan uzun süre devam ettiği takdirde ruh sağlığı uzmanından (psikiyatrist, psikolog) destek alınması oldukça önemlidir.

Randevu AlTest Çöz